"Kimi gün dünya haritasını gözümün önüne getiriyorum, sonra da üzerine seni uzatıp düşünüyorum: Bu dünyada benim ayakta kalabileceğim alanlar senin haritada vücudunun örtemediği yerler."
Stefan Zweig
"İçindeki her şey susmuş, yüreğinin bütün yaratıcı müziği anahtarı kaybolmuş bir müzik kutusu misali ölmüştü."
Jack London
"Yenilgiyi peşinen kabul etmek demek, yarı yarıya yenilmek demektir."
Fyodor Dostoyevski
"İnsana en çok acı veren şey, söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki uçurumdur."
Nikolay Gogol
"Hayat dediğimiz ne? Acıların yer aldığı bir vadi. Dünya dediğimiz? Duygusuz insanlar kalabalığı."
Üniversiteli bir genç kız olan Mimi, yaşadığı olayların sıradan birer şehir efsanesi olmadığını kısa sürede anlıyor. Terk edilmiş evlerin karanlık köşelerinden gecenin sessizliğinde duyulan garip fısıltılara kadar her şey, daha derin bir kâbusun ipuçlarını taşıyor. Bu antoloji, Mimi’nin başına gelen esrarengiz olayları ve insan zihninin korku karşısındaki kırılganlığını ustalıkla işliyor.